Konferansın sonuçlarının uygulama alanında da değerlendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Kedhudai, “Konferansın çıktıları ilgili kurumların değerli yetkililerinin hizmetine sunulmalı ki onlar da bu konferansın kazanımlarından yararlanarak, Devrim Lideri’nin düşünce sistemi çerçevesinde milletin haklarının ve meşru özgürlüklerin daha iyi gerçekleştirilmesi yönünde uygulama işlerini yerine getirebilsinler.” dedi.

Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin hukuçu üyesi ve Araştırma Enstitüsü Başkanı, Siyonist rejimin ülkeye yönelik saldırısının bu konferansın konu başlıkları ve politikaları belirlendikten sonra gerçekleştiğine dikkat çekerek şöyle ekledi: “Elbette bir düzenleme yapılarak Devrim Lideri’nin milletin haklarını savunması ve son savunma savaşındaki direnişi bu konferansta ele alınacaktır.”

Toplantının devamında konferansın yürütme sekreteri Dr. Farsiyan, konferansın düzenlenmesi yönünde yapılan çalışmalarla ilgili bir rapor sundu ve şöyle dedi: “Yılın başından itibaren, yani konferans çalışmalarını resmen çeşitli üniversiteler ve bilim merkezlerinde başlattığımız andan bu yana, toplamda 49 uzmanlık ön oturumu düzenlendi ve bu oturumlara farklı üniversite ve bilim merkezlerinden 161 akademisyen ve uzman katıldı. Bu süre zarfında 26 üniversite ile 16 araştırma merkezi ve enstitü bizimle iş birliği yaptı. Ayrıca Lübnan, İtalya, Pakistan, Kolombiya ve Irak gibi ülkelerde toplam 7 uluslararası oturum gerçekleştirildi. Konferansın içeriği - ister ön oturumlar şeklinde olsun ister makale formatında - Arapça, İspanyolca, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere beş dile çevrildi ve değerli izleyicilerin hizmetine sunuldu. Bu süreç halen devam etmekte ve uluslararası katılımcılar tarafından büyük ilgiyle karşılanmaktadır.”

Konferansın yürütme sekreteri şunları kaydetti: “Bugüne kadar konferans sekreteryasına toplam 345 bildiri özeti ulaştı ve bunlardan 245 tam metin makale da sekreteryaya teslim edildi ve şu anda hakem değerlendirme sürecindedir. 462 akademisyen ve uzman bu makalelerin yazımını üstlenmiş durumda ve ülke genelindeki çeşitli üniversitelerden 65 değerli hoca bu makaleleri değerlendirme görevini yürütüyor. Ayrıca burada bulunan 16 kişi - ki kendileri konferansın bilim kurulu üyeleridir - ön oturumlarda veya makale yazımında katkı sunma şerefine nail olmuşlardır. Bu süreç devam etmektedir ve inşallah diğer kıymetli hocalarımızın da katkılarından yararlanacağız.”

Konferansın yürütme sekreteri sözlerine şöyle devam etti: “Konferansın düzenlenmesi sürecinde bizim için ortaya çıkan önemli noktalardan biri de şuydu: Cumhuriyet sınırlarının ve coğrafyasının ötesinden gelen akademisyenlerin, yalnızca ‘milletin hakları ve özgürlükler’ alanına odaklanarak İran İslam Cumhuriyeti’nin hukuk sistemini açıklamaya çalışmaları, İslam İnkılabı söyleminin yayılmasına ve anayasamızın milletin hakları alanındaki eşsiz kapasitesinin tanınmasına vesile oldu. Bu da gösterdi ki, yıllar boyunca bu kapasite göz ardı edilmiş ve yeterince ele alınmamıştır.”

Toplantının devamında, bilim kurulu üyeleri yapılan çalışmalar hakkında görüş bildirerek aşağıda özetlenen bazı önemli noktaları dile getirdiler:

• Konferansın teorik sonuçlarının uygulamaya geçirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması vurgulandı.
• Bu konferans, “milletin hakları ve meşru özgürlükler” konusuna dair bir söylem oluşturmuş ya da en azından bu söylemin öncülü haline gelmiş olup, bu durum büyük bir kazanımdır.
• Siyonist rejimin son dayatılmış savaşı, bir milletin haklarına, özgürlüklerine ve bağımsızlığına yönelik somut bir saldırı örneğidir. Bu konferans, görüşleri ve düşünce sistemi temel alınarak düzenlenen, Devrim Lideri ve Velayet-i Fakih’in bu hakları savunmadaki direnişini ele almalıdır. Böylece konferans, küresel tahakküm sisteminin bir millete karşı hak ve özgürlük ihlalleri bağlamında yargılanmasına dönüşebilir.
• Bu konferans vesilesiyle yabancı düşünürlerle kurulan bilimsel ilişkiler sürdürülmelidir.
• Konferans konularıyla ilgili çoklu medya ürünleri de üretilmelidir.
• Genellikle akademik ortamlarda düzenlenen ön oturumlar, IRIB (İran Radyo ve Televizyon Kurumu) ve diğer medya kanallarında yayınlanmalıdır.
• İslam Devrimi Lideri’nin düşüncelerinin toplumla daha güçlü bir etkileşim içinde olması sağlanmalıdır; böylece bu düşünceler, yüksek lisans ve doktora tezlerinde, ayrıca sistemin sorunlarını çözmeye yönelik bilimsel araştırmalarda etkin biçimde kullanılabilir.
• Konferans konusuyla ilgili olarak, İslam Devrimi Lideri’nin pratik yaşam tarzına aşina kişilerle derinlemesine röportajlar yapılmasının gerekliliği vurgulandı.
• Konferansta üretilen literatür mutlaka dünya dillerine çevrilerek yayımlanmalıdır.