Dr. Kedhudai: İ.İ.C Anayasasında Özgürlük, İnsanın Onuru ve Sorumluluklarımıza Dayanır
Dr. Kedhudai: İ.İ.C Anayasasında Özgürlük, İnsanın Onuru ve Sorumluluklarımıza Dayanır

Ayetullah Hamanei'nin Düşünce Sisteminde Milletin Hakları ve Meşru Özgürlükler Uluslararası Konferansı'nın kırk birinci ön oturumunda, İranlı ve İtalyan akademisyenlerin sanal katılımıyla düzenlenen oturumda, Tahran Üniversitesi Kamu ve Uluslararası Hukuk Profesörü ve Anayasayı Koruyucular Konseyi'nin Hukukçu Üyesi Dr. Abbasali Kedhudai, İslami özgürlüğün temelleri ve İran İslam Cumhuriyeti Anayasası'ndaki yeri üzerine detaylı görüşlerini sundu.

Konuşmasının başında, İran İslam Cumhuriyeti'nin Roma Kültür Ataşeliği ve toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Dr. Kedhudai, özgürlüğün insanlık ve toplumsal düşüncede kadim ve temel bir kavram olduğunu, her zaman çeşitli yorum ve tartışmalara konu olduğunu belirtti.

Dr. Kedhudai’ye göre, İslam en büyük ilani din olarak özgürlük konusunda kapsamlı ve sistematik bir bakış açısı sunmuş, sağlam teorik temeller ortaya koyarken, bu alanda tarihsel, sosyal ve siyasi analizlerde yeni ufuklar açmıştır.

Dr. Şöyle devam etti: "İslam'a göre özgürlük, sadece sosyal veya siyasi bir hak değildir; insanın doğuştan gelen onurunun bir tezahürüdür. İslam, bazı ideolojilerin aksine, özgürlüğü yalnızca toplumsal ilişkilerle sınırlamaz, onu manevi boyutlar ve insani kemalâtla ilişkilendirir. Özgürlüğü sadece bir 'hak' olarak değil, aynı zamanda insanın gelişimi ve yücelmesi için bir araç olarak görür."

İslam çerçevesinde özgürlüğün sorumluluktan ayrı düşünülemeyeceğini belirten Dr. Kedhudai, insanın bu hak ışığında bireysel ve toplumsal tekamül yolunda ilerlemesi gerektiğini kaydederek, aksi takdirde, ahlaki sınırlar ve insani sorumluluklar gözetilmeden kullanılan özgürlüğün, sapmalara yol açabileceğini ve hatta yüce insani değerleri zayıflatabileceğini ekledi.

Anayasayı Koruyucuları Konseyi Üyesi Dr. Kedhudai, uluslararası insan hakları belgelerine—1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 29. Maddesi'nin 2. ve 3. fıkraları gibi—atıfta bulunarak, bu belgelerde bile özgürlüklerin; ahlak, kamu düzeni, genel sağlık ve Birleşmiş Milletler'in temel ilkeleri gibi sınırlamalara tabi olduğunu hatırlattı.

İran İslam Cumhuriyeti’nde özgürlüğün merkezi konumuna değinen Dr. Kedhudai, İslam Devrimi'nin "Bağımsızlık, Özgürlük, İslam Cumhuriyeti" sloganıyla zafer kazandığını ve bu devrimin siyasi sisteminin de anayasasında özgürlüğü, "yüce hedeflerden biri ve adaletin tahakkuku ile toplumun manevi gelişiminin aracı" olarak tanımladığını vurguladı.

İran Anayasası’nın çeşitli maddelerine (özellikle 2., 3., 9. maddeler ve 2. Maddenin "c" fıkrası) atıfta bulunan Dr. Kedhudai, şunları kaydetti: "İran Anayasası, insanın doğuştan gelen onuruna sahip olduğunu kabul eder ve ifade, düşünce ve seçim özgürlüğünü vurgular. Ancak şer'i, ahlaki kurallar, kamu güvenliği, ulusal bağımsızlık ve başkalarının hakları çerçevesinde tanımlanır."

Anayasa'nın giriş bölümünde özgürlüğün, insanın onuru ve tekamülüyle birlikte vurgulandığını belirten Dr. Kedhudai, 9. Madde'ye özel bir atıfla, "Hiçbir fert, grup veya kurum, özgürlük adına ülkenin bağımsızlığına zarar veremez. Aynı şekilde, hiçbir makam, bağımsızlığı koruma gerekçesiyle meşru özgürlükleri yasa ve düzenlemelerle kısıtlayamaz." dedi.

Dr. Kedhudai, bu maddeyi, İran İslam Cumhuriyeti'nin özgürlüğe yüksek düzeyde yaklaşımının bir yansıması olarak nitelendirerek, bir yandan İslami ilkelerden neşet eden, diğer yandan İslami ve insani toplumun gelişimini gözeten bir bakış açısı olduğunu söyledi.

Dr. Kedhudai, ele alınan konular ve fikir alışverişinin düzeyinden memnuniyetini dile getirerek, bu tür akademik toplantıların sürekliliğinin önemini vurguladı.

Anayasayı Koruyucular Konseyi Üyesi Dr. Kedhudai, ayrıca özgürlük gibi temel kavramların açıklığa kavuşturulmasının, daha detaylı odak noktaları ve hem yerli hem de yabancı düşünürlerin geniş katılımıyla gerçekleştirilecek bilimsel diyaloglara ihtiyaç duyduğunu belirtti. 

İran İslam Cumhuriyeti'nin Roma Kültür Ataşeliği'ne, çevirmenlere, Santo Domenico Üniversitesi'ne ve toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Dr. Kedhudai, Santo Domenico Üniversitesi'nin gelecek iş birliklerine hazır olduğuna dair mesajının, bu akademik etkileşimlerin devamı için umut verici bir işaret olduğunu ifade etti. 

Geçmiş yıllardaki benzer deneyimlere de değinen Dr. Kedhudai, şunları kaydetti: "Birkaç yıl önce, İran İslam Cumhuriyeti İnsan Hakları Yüksek Konseyi'nden bir grupla birlikte İtalya'nın Siraküza kentinde bir seminerde yer aldık. Burada, farklı hukuki eğilimlere sahip İtalyan akademisyenlerle birkaç gün boyunca oldukça faydalı bilimsel tartışmalar yürüttük. O toplantıda hem önemli bilgiler edindik hem de İran İslam Cumhuriyeti'nin hukuk sistemi hakkında sunduğumuz bazı noktalar büyük ilgi gördü."

Dr. Kedhudai, İtalyan ve İran üniversitelerinin iş birliğiyle benzer toplantıların devam etmesi umudunu dile getirdi ve gelecek oturumların daha özel ve detaylı temalar etrafında düzenlenmesini önerdi.

Dr. Kedhudai şöyle devam etti: "Bugün özgürlük ve teorik temelleri hakkında geniş kapsamlı bir tartışma yürüttük ki bu son derece verimli oldu. Ancak sınırlı zaman göz önüne alındığında, daha spesifik başlıklar belirleyerek daha net sonuçlara ulaşabiliriz."* 

Batı'daki Özgürlük Algısına Yönelik Eleştiriler

Dr. Kedhudai, bazı İtalyan akademisyenlerin Batı sistemindeki özgürlük anlayışına yönelik eleştirel yaklaşımlarına da değinerek şu önemli noktayı vurguladı: "Batılı akademisyenlerin bile liberal sistemlerdeki özgürlük anlayışına eleştirel yaklaşmaları dikkat çekicidir. Özgürlük, konuşmamın başında da belirttiğim gibi, insanlık tarihi kadar eski bir meseledir. Allah insanı yarattığında, melekler onun kan dökme ihtimalinden bahsetmişti. Allah'ın cevabı ise şu oldu: 'Ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim."

"Batı ve İran Modelinde Kimliksiz Özgürlük ve Köklü Özgürlük" başlıklı bu kırk birinci ön oturum, Anayasayı Koruyucuları Konseyi Araştırma Enstitüsü ve İran'ın Roma'daki Kültür Ataşeliği'nin işbirliğiyle 10 Temmuz 2025 tarihinde düzenlendi. Uluslararası Milletin Hakları ve Meşru Özgürlükler Konferansı'nın kapanış töreni ise bu yıl Aralık ayında Tahran'da gerçekleştirilecek.


2025-08-19 (3 DíaHace)
La conferencia internacional sobre derechos del pueblo y libertades legítimas en el sistema intelectual del ayatolá Jamenei se celebra con los objetivos de: 1. Releer el pensamiento y la conducta del ayatolá Jamenei sobre los derechos de la nación y las libertades legítimas, 2. Delinear el sistema óptimo de derechos del pueblo y libertades legítimas basado en los pensamientos del ayatolá Jamenei, 3. Garantizar y proteger los derechos y las libertades legítimas del pueblo y la manera de promoverlos con base en las opiniones y pensamientos del ayatolá Jamenei
Instituto de Investigación y Estudios Culturales de la Revolución Islámica
Instituto de Investigación del Consejo Constitucional