-
1. El concepto, los fundamentos y los marcos de los derechos y las libertades legítimas del pueblo en el sistema de la República Islámica de Irán y su comparación con otros sistemas jurídicos
-
2. Mecanismos y requisitos para asegurar y garantizar los derechos y las libertades legítimas del pueblo
-
3. Los logros de la República Islámica de Irán en el ámbito de los derechos y las libertades legítimas del pueblo
.jpg)
Uluslararası Milletin Hakları ve Meşru Özgürlükler Konferansı, İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei'nin düşünce sisteminde bu kavramları ele almak üzere, Anayasayı Koruyucular Konseyi Araştırma Enstitüsü tarafından 3 Aralık 2025'te Tahran'da düzenlenecek. Bu kapsamda, Cezayirli yazar, düşünür ve üniversite hocası Nuruddin Ebu'l-Hayye, konferans sekreteryasına Arapça hazırladığı "İmam Hamanei'nin Düşüncesinde Özgürlük" başlıklı bir video gönderdi. İşte çevirisinden öne çıkan bölümler:
"Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla.
Konuşmamın başlığı 'İmam Hamanei'nin Düşüncesinde Özgürlük' konusudur. Bu konuyu iki açıdan ele almak gerek: Birincisi, İmam Hamanei'yi sadece İslam dünyasının değil, tüm tarihin en büyük mütefekkirlerinden biri olarak görüyorum. O, toplumsal özgürlüğü İslami perspektifle pratiğe döken nadir liderlerdendir. İkincisi, İran İslam Devrimi, kapsamlı bir özgürlük anlayışını hayata geçirmiştir. İmam Hamanei de Velayet-i Fakih teorisiyle milletin bağımsızlığını fikri, siyasi ve sosyal alanlarda tesis etmiştir.
İmam Humeyni (r.a), devrimle milleti sömürü, zulüm ve kültürel emperyalizmden kurtarmayı hedefledi. İmam Hamanei ise bu mücadeleyi Amerika ve küresel istikbara karşı sürdürerek özgürlüğün somut örneğini veriyor. İmam Hamanei'ye göre İslami özgürlük; bağımsızlık, halkın yönetime katılımı ve şeriat temelli karar alma süreçleridir. Özgürlük sadece siyasi bağımsızlık değildir. Örneğin bazı Arap ülkeleri bağımsız görünse de Filistin'e destek veremiyor, çünkü gerçek egemenlikten yoksunlar.
"Bazı Arap ülkeleri kalben Filistin davasına destek vermekle birlikte, Siyonist rejimin baskıcı ve zalim bir sistem olduğunu bilmelerine rağmen, bu desteği açıkça ifade edememekte ve bu rejimle ilişkilerini normalleştirme yoluna gitmektedirler. Bu durumun temel nedeni, söz konusu ülkelerin gerçek anlamda bağımsız bir iradeye sahip olmayışıdır ki bu da dünyadaki mazlumlarla dayanışma içinde olduklarını açıklayamamalarına yol açmaktadır.
Ne yazık ki günümüzde Arap ülkeleri arasında bir birlik oluşturmak dahi mümkün görünmemektedir. Öyle ki bazıları Çin ile ekonomik işbirliği tesis etmek istese dahi, Amerika Birleşik Devletleri herhangi bir alternatif sunmaksızın bu tür ilişkileri engellemektedir.
Batı dünyasında özgürlük kavramı ele alındığında, bunun insanın insani değerlerinden uzaklaşarak nefsinin esiri olması şeklinde tanımlandığı görülmektedir. Oysa Kur'an-ı Kerim bu durumu 'heva ve hevese tabi olmak' şeklinde nitelendirmektedir.
Bugün İran; siyasetinde tam bağımsız, eğitim ve ekonomisinde özgür bir ülkedir. Devrim öncesi Amerikan müfredatı dayatmalarına son verilmiştir. İmam Hamanei vurguluyor: Müslüman milletler topraklarında tam hakimiyet, siyasetlerinde özerklik ve karar alma süreçlerinde bağımsızlık için mücadeleye devam etmelidir. Gerçek özgürlük, İmam Hamanei'nin dediği gibi, Allah'a kulluktur. Batı'nın 'nefsani arzulara teslimiyet' olarak tanımladığı sahte özgürlük anlayışının aksine, özgürlük insanı Allah'a yaklaştıran manevi bir yoldur."
İmam Hamanei, İslami perspektifte özgürlüğü Allah'a kulluk olarak tanımlamaktadır. Kendisi, insanın bu anlamda özgürleşmediği takdirde nefsinin, heveslerinin ve içgüdülerinin kölesi haline geleceği görüşünü savunmaktadır. Bu bağlamda İmam Hamanei, bu özgürlük anlayışını manevi bir yolculuk ve nefis mücadelesiyle bütünleştirmekte olup, bu yaklaşımında İmam Humeyni'nin (r.a) izinden gitmektedir.
İran İslam Cumhuriyeti, temellerini İslami değerler üzerine inşa etmiştir. Bu çerçevede İran'da medya, sanat, sinema ve televizyon yapımlarının Batı ülkelerine ve hatta bazı Arap ülkelerine kıyasla çok daha temiz ve ölçülü olduğu gözlemlenmektedir.
İmam Hamanei'nin vurguladığı üzere, manevi özgürlük insanı Allah'a yakınlaştırmalı ve O'na olan sevgisini artırmalıdır. Zira özgürlük, insanın Allah ile olan bağını güçlendirmediği takdirde, Batı toplumlarında görülen türden sapkınlıklara yol açabilmektedir.
İslami özgürlük anlayışı ile Batılı özgürlük anlayışı arasında temel farklılıklar bulunmaktadır. Batılı liberalizmde özgürlüğün kaynağı hümanizm olup, insan evrenin merkezine konumlandırılmıştır. İslam'da ise temel prensip tevhiddir ki bu sadece Allah'a imanla sınırlı olmayıp, O'na kulluğu da içermektedir. Nitekim Yüce Allah Al-i İmran suresinin 64. ayetinde De ki: Ey Ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelin: Yalnız Allah'a tapalım, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım' buyurmaktadır.
Sonuç olarak, İmam Hamanei'nin özgürlük kavramına ilişkin olarak davranış, eğitim, ahlaki, sosyal ve psikolojik değerler bağlamında ortaya koyduğu görüşler oldukça değerli olup, İslami dünya görüşünün özgürlük anlayışını bütün boyutlarıyla yansıtmaktadır.